Bilim kurgu seviyorsanız, King seviyorsanız, Luna Kardeşler’in Girls’ünü seviyorsanız, Twilight Zone günlerini yaşadıysanız ve devamını istiyorsanız: Under the Dome.
Çağımızın en usta kalemlerinden Stephen King’in 1100+ sayfadan oluşan eseri Under the Dome (Kubbenin Altında) uzun uğraşlar sonucu bir mini dizi olarak karşımıza çıktı.
Eric Falardeau’nun “body horror” kabusu Thanatomorphose, bir kadının bedeninin halen hayattayken çürümesi sürecine odaklanıyor ve izleyiciye zorlu bir 100 dakika yaşatıyor.
Escape From L.A., aksiyon sahneleri ile Carpenter’ı ve B filmleri sevenler için keyifli bir seyirlik, ancak içinde bulunduğumuz zamanda yeniden değer kazanan bir bilim kurgu...
Uzay gemileri düşen genç Kitai Raige (Jaden Smith) ile efsanevi babası Cypher (Will Smith), insan ırkının kaçmasını zorunlu kılan felaketler zincirinden 1.000 yıl sonra Dünya’ya ayak basmışlardır. Cypher ciddi biçimde yaralı olduğu için, Kitai’nin yardım çağrısı yapmak üzere tehlikeli bir yolculuğa girişmesi
Sorulduğu zaman hemen cevap veremediğim bir sorudur; bu güne kadar izlediğim en başarılı film. Hiç bir zaman kesin bir cevabım olamadı, çok fazla başarılı yapım var ve en iyisini seçmek hiç kolay değil. Fakat en sevdiğim filmi sorarlarsa cevabım bellidir. Her türlü
İyi bir aksiyon ve bilim kurgu filmi izlemek için ve eski Star Trek’leri bozmadan günümüze taşıyabildiği için Star Trek Into the Darkness filmini herkese tavsiye ederiz.