Dehşet Yolu bir zaman kaybı değil, türün meraklılarının sevme ihtimali yüksek olan kanlı bir yapım. Şiddetin dozunun giderek artması ve bunun bir ritim duygusuyla çekilip kurgulanmış olması filmin artı hanesine yazılabilir.
Happy Death Day, 80’lerde moda olan ve hala her yıl pek çok örneğine rastladığımız gençlik korkularından biri… Genç güzel kızlar, yakışıklı çocuklar ve maskeli bir katil!
Doğru dürüst bir gerilim, insanı oturduğu yerde huzursuz eden bir korku atmosferi de olmayınca, film, özellikle de korku sineması meraklıları için tam bir işkenceye dönüşüyor!
John Carpenter’in Halloween’i ise belki de sinema tarihinin en ölümsüz karakteri olan Michael Myers’i bize sunarak peşi sıra gelecek seri katillerin ağa babası ve bir nevi milattır.
Mr. Jones, ait olduğu türün genel özelliklerini taşısa da özgün yanlar da barındıran enteresan bir film bana göre. Ancak yakaladığı bu orijinal yan, filmin ortalarından itibaren kaybolmaya başlıyor...